De ki...
De ki sürgün bir yola koyuldum,
Izdırabı düşünmem yine gelirim... Benim dert dediğim sade yokluğun, Sen var olduğun o gün, sürerim merhemim... De ki üzülür, kahrolur pak-ı didarım, Güllerden sırt çevirip hüznünle ağlarım... Ben gül/den ayrılmam, toprağımda deliririm, İbrahim’in yangınında saçılır öyle derilirim... De ki manadan yoksun aşk-ı kelamın, Mansur’un dilinden konuşur dar’dan asılırım... Ben dil’i bilmem gönülden gayrı, Mana yok dersen ölürüm zarı zarı... De ki el/de vefa olur mu su misali, Aşk’a el ne ki kollarını sunmadı mı susuz Saki... Benim vefam da gönlümdür Saki misali, Fırat’ a küser, bırakmam asla bela çöllerini... De ki hasrette katlanır mı bu gözlerin, Vazgeçse sormaz mı garip Meysem’in... Benim hasretim Yakup sabrındadır, Nişanesi olmasa dahi kavuşturacak yine Yaradan’dır... Aybüke |
Yüreğinize sağlık..