ÇÖLDEN HABER VER
Ey bu vahaların, sahra yıldızı
Sen bana leyladan, çölden haber ver Sevda ki yürekte, dinmeyen sızı Açamadan solan gülden haber ver Sen bana leyladan, çölden haber ver Çileli mevsimden, en son bahardan Eski kervanlardan, ateşten hardan Donduran soğuktan, sabah, sahardan O Mecnun denilen, kuldan haber ver Sen bana leyladan, çölden haber ver Öğle vakti güneş, dikildiğin de Terler damla damla, döküldüğün de Susuzluktan kanın, çekildiğinde Kum fırtınasından, yoldan haber ver Sen bana leyladan, çölden haber ver Görür müyüm diye, son gayret ile Gidiyor ölüme, Kays bile bile Adanan bir ömür, bitmeyen çile Sevdiğin haykıran, dilden haber ver Sen bana leyladan, çölden haber ver Kaç kez parçalandı, ayakta turap Gün boyu sarhoştu, içmeden şarap Bir damla su diye, görürken serap Seraptan, göletten, gölden haber ver Sen bana leyladan, çölden haber ver Olsa n’olur yürek, demirden, tunçtan Vaz geçmek mümkünmü, kutsal inançtan Aklını yitiren, garip ber gençten Ne halde, n’apıyor, halden haber ver Sen bana leyladan, çölden haber ver Lüzumsuz bak sevda, çöle götürdü Sulu derelerden, susuz getirdi Çok kişi yâr diye, aklın yitirdi O yüzden Seyhan’dan, Nil’den haber ver Sen bana leyladan, çölden haber ver Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
Saygılar selamlar hocam