Ölüm gibi yaniI Ketum bir yalnızlık zemherisidir bu figan Feryat sol’dan duyulur ilk önce... II Ne zaman sana dokunsa kalem Kelam sızım oluyor. Bir neşter yarası misali sana kanıyorum. Tabibim olur gelme ihtimalin Ve her ihtimal yeni bir ütopya yaratır hayallerime... Sen hayallerimin baş kahramanı... III Bitişik cümleler karalıyorum beyazlara Geleceğine dair ne varsa sıralı cümle Bir cümle yazıyorum "gel" Seni götüren ne varsa benden Sal gitsin rüzgara Ve etekleri tutuşsun ayrılığın Seferler bu defa mutluluk taşısın gel IV Sahi Göğünde ne renk mutluluk var gittiğinden beri. Sahi gerçekten u’mutlu musun... V Dili yangın yeri bu dua’nın Dilesem diyorum. Gerçekten gelecek misin gelecek zaman dilimlerinde. Sahi gerçekten bizim olacak mı gelecek. Gerçekten sevecek misin Gel Zindanında yanmak isteyen Yusuf özledi seni... Sonra kayıp zamanların koynunda yaşadık sessizce sensizlik kavramını Yıllar geldi onlar gelmek bilmedi. Ya vuslat diye bir cümle yoktu sözlüklerinde Ya da her giden çok mutluydu yerinde Kimisi geceye sakladı hüngürlü ağıtları Kimi umursamazca çekip şehrinden Arda kalan bir kaç teselliyle. Ölüm gibi yani... |