3
Yorum
10
Beğeni
4,8
Puan
816
Okunma
Ne yazabilirim ki
Söylenecek çok şey var aslında
Ağzıma kadar gelen sözler
Kaçıyorlar titreyen ellerimin
Parmaklarımın tuttuğu kalemden
Beklemiyorlar tüm sözcükler
Kavuşamıyorlar kağıtla
Bu bir ızdırap belki de
Bilemezsiniz
O gece
Takvimler 10 Ekim’de
Bir Sonbahar gecesi
Çıkagelmişim
Yaradanımın bana bahşettiği
Dünyalar güzeli annemin
Şefkatli kollarına
Gelivermişim
Karanlıktan
Aydınlığa doğmuşum
Ekim’in zerafetiyle
Sonbaharı yaşamaya başlamışım
Geldiğim günden beri
Eskişehir’in kışı da başkadır
Ayazı’da
Bende yakışmışım bu uyuma
Duvaklar içinde doğmuşum.
En sevdiğim mevsimdir:
Sonbahar ve kış
İçim de
Dışım da
Bedenimi ısıtsam da
Ruhum hep sonbahar
Ne zaman çocukluk
Gençlik deseler
Durur kalırım öylece
O yıllara ait
Tek bir fotoğraf karesi bile yok
Hafızamdan çıkmayan
Şeker pembesi
Fırfırlı, dize kadar bir elbise
Beyaz papuçlar
Esmer , tombul bir kız çocuğu
Dünyadan bir haber
En güzel yıllarımın
Mutlu , küçük prensesi
Sonrası mı
Sonrası olmayan yıllarımı
Ne olur sormayın bana
Yalnızlığın en güzel ezgilerini
Titreyip , büzüştüğüm gecelerimi
Aldığım nefeslerin eziyetlerini
Bana kalan meziyetleri
Sormayın
Sonrası olmayan yıllarımın
Enstrümal yalnızlığımı
Acılar
Kayıp zamanlar
Gözyaşı
Yıkılmış dağ artıkları
Geride kalan küller
Küllerin arasında kalan
Hiç sönmeyen kızıl bir kor
Yalanlara umut diye sarılan
Bir ben
Issız kuyularda donmak üzere olan
Bir yürek
Sus maklarla yazılmış
Notlar
Yıkılan gövdemin altında kalan
Sancı çeken kalbim
Gine de her enkazdan
Yaralı da olsa
Atmaya devam ediyor
Seviyorum Ekim’i
Sonbaharın eşsiz ahengini
Altın sarısı yapraklarla
Başıma taç ederim
İçine kaçtığım
Sus lu eylemlerin
Hakimiyim bi iklimin
Ciğerlerimi yırtarcasına
Susmak bile olsa
Bugün benim doğum günüm
Kırkıncı Sonbahar da
Demlediğim çayımla
Yakışıyorum
Gine de
Yine de
Ekime
Sonbahara.....
5.0
80% (4)
4.0
20% (1)