Gel Kırıkhan’a!
Havası kuraktır, insanı sıcak,
Görmek istiyorsan, gel Kırıkhan’a! Ciğerler dizilmiş, tütüyor ocak, Dürmek istiyorsan, gel Kırıkhan’a! En güzel örnektir özlem, sılaya, Başı kim çeksin de mendil sallaya, Dön Kırıkhan dön’le uzun halaya; Girmek istiyorsan, gel Kırıkhan’a! Ballı kavun kesmek, bol havuç soymak, Kızarmış narına olur mu doymak? Meşhur künefenin üstüne kaymak, Sürmek istiyorsan, gel Kırıkhan’a! Gölbaşı balığı kılçıksız, kara, Alan Yaylası’nda çulu ser yere, Bayezid-i Bistam Köyü’nde sırra; Ermek istiyorsan, gel Kırıkhan’a! Merak ediyorsan höyüklerini, Gazella gazella geyiklerini, Gıcı’dan ovayı ayaklarına; Sermek istiyorsan, gel Kırıkhan’a! Dişin kralını takar dişçisi, Altın pamuk toplar tarım işçisi, Kısıra acı ve bol nar ekşisi; Karmak istiyorsan, gel Kırıkhan’a! Ozanlar vururken sazın teline, Türküler karışır garbı yeline, Kırmızı bir gülü yârin eline; Vermek istiyorsan, gel Kırıkhan’a! Ne şandaydı gözü, ne de parada, Memleket sevdası kaldı geride, Bir şair Alaca vardı burada; Sormak istiyorsan, gel Kırıkhan’a! Sarmak istiyorsan, gel Kırıkhan’a! 07.10.2017 Muhittin Alaca |