Vargit çiçekleri ile açan Sonbahar ölümsüzleri vardı Çiğdem, nergis, siklamen Eflatun, sarı, pembe Bir de sen ve ben Yalnızca ikimiz vardık Güz yağmuru sonrası Düşlerimizi gökkuşağına Sevdayla yedi renkten sardık...
Asma bahçelerinde üzüm Dalında çatlayan nar Tam önünden geçerken Horozdan bezgin Aşka saygı duyan tavuklar Tek ayak üstünde durdular; Anlatılması zor Bunlar tarifsiz duygular...
Yenmeye yüz tutmuş Dallarda beyaz mersin Vakit var daha biraz Bekleyelim ersin; Belki aradığını bulur Sen de muradına erer Beyaz gelinlik giyersin!
Parmak, izine bırakır Sıcaklığını yüreğinin, Göz, okuyla Gönülden okunuşuna, Biri kurban olabilir Sen farkında olmadan Cana yakın sıcaklığın Elinin eline dokunuşuna...
Efsanelerden sözediyorsun Dağlardan göllere Göllerden çöllere Dalga dalga Nergis kokulu saçların mis!...
’’İki gönül bir olunca Samanlık seyran olur’’ ya hani; İçimde bir tuhaflık, Garip bir his, Hani sanki Babil’in Asma Bahçeleri’ndeyiz, Ben kral oluyorum Sen Asur Kraliçesi Semiramis!..
Koklamaya doyamazsın Beyaz zambak, iğde çiçeği Isparta gülleri Nergis, sümbül, akşam sefası Başdöndüren, esritici Bayılanı ayıltan Turunç çiçeği, limon kolonyası; Sendedir kokuların en hası!
Doyumsuz tatlar vardır Anelerin pişirdiği, baklava börek Katmer, pasta, çörek Etlilerden en lezzetliler Etliekmek, bonfile, biftek Kuzu pirzola, tandır, Doymadım sana dersem "Açgözlüsün!" de, beni utandır!
Açgözlü mü, açık sözlü müyüm Aklım ermedi bir türlü; Ne ateşe doydum ne küle Külbastı bedenim, gül diye diye!..
Şaban AKTAŞ 07.10.2017 - 20. 07
AŞURE - 2 Bugün de bizimkilerde Kayınvalidede aşure yapıldı, Malzemelerimiz Nar tanesi, kayısı kurusu Kuru üzüm, kuru incir Aşurelik buğday, Kuru fasulye, nohut Susam, pirinç, bulgur, Tarçın, bahar Portakal kabuğu, Badem içi, fındık Hindistancevizi Kavrulmuş yer fıstığı Güveriçi, Antepfıstığı, Süt ve toz şeker, Akla gelen her şey Mutfakta ne var ise Bakla bile konur, Aşure dediğin budur Dağıtılır evden eve Konu komşu konuk olur Bolluğu bekeketi Bin yıllık adeti, geleneği Kültürü Anadolu’nun Yapanın eline sağlık Yiyenin ağzına, diline Ölmüşlerin ruhuna varsın, Afiyetle şifa olsun bedenime... Şaban AKTAŞ 06. 10.2017 19.17
GÜLLÜ YASTIK GÜLLÜ ÇORAP
Çorapları eşlemeli Beraberlik düşlemeli Ayakların yan basıp da Sarhoş olup düşmemeli?!
( Çorapları ter giyip de Yârden ayrı düşmemeli!)
Yürü güzel benle yürü Yanağında benle yürü Gel beninden bir öpeyim Gül yanağın pembe yürü!
Çorabı tele kim asar Gitme, beni dertler basar Ayağın geri mi kasar Seven kâlbe küsmemeli?!
Yürü güzel benle yürü Yanağında benle yürü Gel beninden bir öpeyim Gül yanağın pembe yürü!
Yürü güzel benle yürü Yanağında benle yürü Gel beninden bir öpeyim Gül yanağın pembe yürü!
Güllü yastık güllü çorap Bu ne güzelliktir ya Rab Sensiz deli gönül harap Yalnız şarap içmemeli!
Yürü güzel benle yürü Yanağında benle yürü Gel beninden bir öpeyim Gül yanağın pembe yürü!
Şaban AKTAŞ 06.10.2017 - 12.38
(Tarafımca bestelenmiştir)
KENT HAVALARI
Yaşadığım kentin havası Sonbaharda geceleyin Daha temiz gündüze kıyasla Sabah erkenden güneşle Yola çık anlarsın!
Otomobiller park halinde Bütün gece uyuyorlar Çünkü kullanıcılar uykuda Ne gürültü, ne bacada duman Ne de egsozdan çıkan gaz Hava daha temiz, Kirliliği yüksek oranda az!
Güneş yükseldikçe Kentin havası da değişir Sonbahar, Kış’a benzemez Sobalarda kömür Henüz yakılmıyor daha Kış gelsin hele bir Çıkabilirsen çık sokağa!
Adımını atıp kapıdan Çıkar çıkmaz Soluduğun kirli hava Yakmaya başlar genzini İs duman; Bazı binalarda Kalorifer, doğal gaz, fuil oil Bazılarında soba, Nereye gidecek Bu kadar otomobil Doğalgazı, dizeli, benzini?!
Eskiden küçüktü bu kent Cennet mi cennet Dört mevsim bahardı, Mis gibi havası vardı Doğduğumdan bu yana Yüz kat büyüdü Antalya Nüfus fazla kalabalık Hepimizin başına dert!
Gel gör ki yaşam güzel; neylersin Sabah erken çıkıp yola Yürümeli, yürümeli, yürümelisin!
Diyeceksin bu ne iştir Hoş değil çizdiğin resim Ne yapacaksın İnsanlar da kentler gibi Değişir mevsim mevsim...
Şaban AKTAŞ 06.10.2017 - 09.45
KAN PORTAKALI
Evde kapanıp kalma Temiz havalarda çık dışarı Yürü yürüyebildiğin kadar Hafta sonu dağlarda Yüksek rakımlı yaylalarda Ormanın temiz havası Suyu billur pınarların Herkesin canına can katar...
Dene istersen Günlerce kapalı kal, Sanki evde değil Kapalı koğuştasın Al eline aynayı Yüzünü incele; İyiden iyiye Dikkatlice bak; Havasız kalınca Günden güne kararıp Solgun çiçeklerce Ayva gibi sararırsın!
Bir de temiz havalarda Her gün sokağa çık Sabah serinliğinde Yürü parklarda biraz Yaşına uygun spor yap Bir daha bak; Eline ayağına can Ruhuna heyecan gelir Yüzüne baksan Kan portakalı sanırsın!..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
DAĞLARDA SONBAHARDI şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
DAĞLARDA SONBAHARDI şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.