SORGU
Hergün bitiminde çekilirsin
İnsansız Anıları olmayan (-Ki özellikle seçtin ,bilirsin sende) O bilinen ezberden türeme evden mahremiyetine Bilirsin mühürsüz akitleridir bunlar tüm tüketilecek ömürlerin Aklın ve yüreğin Artık baş başasınızdır Bir laf atarsın ortaya Her zamankinden Her zamanki yerinden (Renkli bir camda oynaşırken asimetrik görüntüler Akortsuzca çığrışır sultan yegahından bir papağan Papağanın derdi ne der sessiz bir ruh ötelerden) Yüreğin düşünür o sıra Beynin başlar konuşmaya İki gözünde iki çeşme İroni yayılır evden kente Hiişşt dersin beynine Akıllı ol Ağlamak ne haddine Vakur bir ifade ve görmüş geçirmişliğiyle Karışır yüreğin söze Topla kendini Ağlama duvarların dilsizliği önünde Sen beyinsin,gel kendine Çözemedikleri tek bilmece benim aslında Ben Ben ki Mecnun’u doğurup,Kerem’i meczup eyleyen Aslı’yı fitne Leyla yı kıymetten düşüren Benim hatrıma hala gülüyor Bu içinde sessizce yaşadığım fani beden Benim titreyişimle dokunuyorsun yine de gözlerin ırmağına Dalıyorsun hala diplerin denizine De bakalım sınırları neden çizemedin vakitlice Niye dur diyemedin Onca kırıp dökene İncitene geçene Hükmün geçer mi şimdi Çöl sessizliğinde susayan kaktüse deşilmiş ömrüne Eylülden bozma günlerin kızıl ve pişman sessizliğinde Unuttum çoktan fikrimin ince gülüne işlenenleri Unuttum erguvana bulanmışların erdemindeki sabrın terini Unut Unut sende Susacaksın diğerleri gibi elbet Sıcak sandığın şu kan Can veren Can alan toprağın soğuk tenine değince Saadet Yıldırım |