RENGİN
ellerim ellerini tuttuğu günü milli bayram ilan ediyorum Rengin
ve gözlerin aşkın dini... ben iman etmiş tek mümin. sana kürdili hicazlar okumaktan başka neye yararım. uzak bir semt gibisin Rengin cüzdanımda sana dair bir Can Yücel şiirini adres niyetine soruyorum sağa sola. bilir muhakkak ovalar bulutların dilini yoksa kırlangıçlar niye sevsin çorak araziyi karanfil sokağı gibisin Rengin birazdan Ahmet Arif geçecek bu sokaktan bir kamyon anlam yükleyecek Yılmaz Erdoğan eylülden bahsedecek şiirler ve bir pavyon masasında en çok eylüllü şiirler satar sütun bacaklı kadınlar. aşsızlıktan, aşksızlıktan kurumuş tenleri. oysa sen en çok eylülde güzelsin Rengin Ankara gibi. -Diğer bütün kara parçaları gibi. bir keder /antoolojisi gibisin Rengin. içinde kıyıya küsmüş dalgalar, kalbinin arama noktasından geçerken uzun uzun kimliğime bakar, her şiir durağında indirirdi beni gözlerin. kalemimdeki ihlası görmüyormusun Rengin, zihnimde bir sürü sen, Afrikaya ağlıyor şimdi. saatlerdir sigaranın izmar/itine bıraktığın ruj lekesiyle konuşuyorum. inkılap derslerinde ayaklanan azınlık gibi, şimdi bastırılma korkusuyla bütün harflerin altına dinamit koyup içime kapanacağım. |