arakan neresi, gazze neresi…Şiirin hikayesini görmek için tıklayın ve isrâ’fil üfledi sûr’a…
büyük umutlar ektiğin küçük adamlar nasıl taşır dağ kadar bir yükü nasıl n/isyanın kor alevinde h’arlanmış hangi söz söndürebilir yanan bir bağrı hangi vicdan lal bir ahı hangi kefen örtebilir bir kundağı bu kan’sızan şehirler gayyasında göğü çalınmış güneşin çocuğu dilimizi kanatan kalbimizi kanırtan bu kısalan yollar sönen güneş, solan gün bu putlar, bu mabed kimin? oy sa ki yıkılmadan, elif gibi… sökmeliydik ş’afak/tan önce içimizde/kini fırat boylarında asiye anzilha’da zeliha gibi setrolunmuş Kaf Dağları ötesinde bir varmış bir yokmuş deyi nekahet devridir bu serencam ne vicdan sızısı, ne hicran yarası aks ederken incir kuşlarının sedası mostar’da bağdat’ın kara yazgısı içimizde lâl küheylan n’azarı oy sa ki güneşten çalınmış şu kızıl ş’afak fon dipleyip içilen ömür bir kürek, bir kazma mesafesi soruyorken iblis arakan neresi, gazze neresi… |
Kutlarım..
.......................................... Saygı ve Selamlar..