Bir kadın vardı
Bir kadın vardı, hayat dolu, saçları hanımeli kokan.
Yüzünden tebessümü hiç düşmeyen. Bazen okyanus misali hırçın ve asi. Bazen güneş gibi aydınlık, insanın içini ısıtan cinstten. Zaman geçtikçe, yüzündeki o tebessümün yerini hüzün aldı. Yine güneş gibi tüm çevresini ısıtıyordu ama, yorgundu kadın. Eskisi gibi değildi. Hatta asabi, huysuz biri haline dönüşmüştü zaman geçtikçe. Hayaller kurardı bazen. Hava kararıp, gün geceye büründümü, o kurduğu hayalleri de dar ağacına asar tepeden tırnağa yine hüzün olurdu. Sevdikleri vardı. Yerlerine kimseleri koyamadığı, boşluklarını dolduramadığı. Özlemleri vardı herkes gibi. Bazen kaçıp gitmek ister, ama ardında kalanları düşünür yine yüreği elvermezdi. Siyah beyaz bir fotoğraf karesinden, kendi renkleriyle gök kuşağının resmini çizmeye çalışan. İçindeki o küçük kızı yaşatmaya çalışan bir kadın. Bir kadın vardı kalbi kırık yorgun belki birazda ürkek. Ama aldığı her nefes için bile şükreden... |