DÖRT ADIMLIK-I) Tutuştu gönül otağı har ile, -Düştü yüreğim alevli bir kora- Bu yangına bile sen dayanmadın. Geceleyin uykundan kan ter ile, -Bir çocuk gibi hıçkıra hıçkıra- Yatağından düşerek uyanmadın. Henüz düşmezken yüreğine cemre, Bendim saksını sulayan o musluk. Biat ederken verdiğin her emre, Araya soktun bir asırlık küslük. -II) Gelince kış kapımıza kar ile, -Kavuşmamız kaldı başka bahara - Dedikçe hep kaçmaktan usanmadın. Soluduk çiğ havasını yâr ile, -Dizildi boğazıma sıra sıra- Ölüyorum dedim, öldüm sanmadın. Henüz düşmezken sevda yokuşuna, Yoruldun ortasında devler gibi. Kalbime ok ok düşen bakışına, Yıkıldım viran olmuş evler gibi. -III) Şaşıyla yatıp kalkınca kör ile, -Baktı incinmiş sağırlar kusura- Buna bile tamah edip yanmadın. Savaştan mağlup dönmüş bir er ile, -Üfledik kıyamete yakın Sur’a- Benim için günaha boyanmadın. Henüz yanmazken başında kandiller, Bendim bir mum gibi tutuşan sana. Adını anmazken çürümüş diller, Kupkuru aşkımdı veren şan sana. -IV) Birleşince masmavi gök yer ile, -Kabuk bağlayacak açtığın yara- Ben gibi her yaraya bulanmadın. Susuz kalır mı çiçekler nar ile, -Düşsen de o çiçekler gibi dara- Bir kez olsun bahçemde sulanmadın. Henüz olmazken aşka bile layık, Bendim başında esen kavak yeli. Sokağının başında yarı ayık, Yarı sarhoş gezendir sana deli. |