EVRENİN NABZI ATTIKÇA...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Gölgeleri de şahit tutalım ve ısrar edelim aşkın tahakkümüne sonra da savuralım nidalarımızı ve aşk diye inlesin yerküre.
Bizler ki hazandan mütevellit; bizler ki aşka âşık ve bizler ki suskun. Ve sustum ve düşündüm belki de az sonra ağlayacak gökyüzü ve gözü seğirecek bulutların. Severek çoğaldığımız bir gerçek ve şiirleri hutbe tadında nice yürek. Seyyar gölgelerden çekmedi hiçbir şeyden Çektiği kadar. Kalpazan imgelere sığındı şair, Dökülen küçük aksanlı o yarım ağız sevincine bandı Hıçkırıklarını. Lal olmuş feryatlardı arş-ı alaya çıkan Sadece ve sadece Sağır Sultan’ı muhatap bildi Çılgın şair. Kebirlerdi kabri; Sancılarıydı sanrı bildiği Ve kerrat cetvelinde sadece pi sayısına denk düştü Maharet bildiği çalımlı aksanında şiirin Paye verdi sadece öksüzlüğüne kol kanat geren Kim ise ve Serdi postunu yaz ortası. Ortalama zihninde ortancalar kondurdu Arasına dizelerin Ne de olsa sevdiceği idi Sadece çentik atan o melun şiirlerine. Kem küm etti, Kem gözlerden de çekmediğini isyan belledi; Kan bürüdü yine iri gözbebeklerini. Aşkın alfabesine dokundu usulca, Aşığı hazan belledi ne de olsa Çekmedi hayatın yükünü peşi sıra Sair hece ve sair şair, Debdebeli ve yüksek ökçeli sevdalara düştü yolu Her şiirde, her beyitte asılı izdihamlara dokundu Kalemin titrek ucu. Zandı şiir, Aşktı şairin yüreğine delalet: Sonra ne mi oldu? Geceyi büklüm büklüm; Heceleri de böldü kendince Zamandan çaldı, Ömürden ömür yağdı şiirin dokunaklı kafiyelerinde Zehir oldu hem de nasıl yazmadığı her gece. Ufkunda naz yüreğinde niyaz Kolunda nazlı yarın pişmanlığı Yine himayesine girdiği o birlikte Mahşere bile paye verdi henüz göçmeden, Korudu onurunu Savmadı da sırasını: Aşikârdı; evrenin nabzı attıkça Şiir soluyacaktı çıkmaz sokağında Şairin bile kisvesi mızrap tadında, Kovuşturdu dünü ve yarını Unuttu unutalı an’ı yok saydığını. |
Muhteşemdi eserin
Yüreğine emeğine sağlık nicelerine inşallah
Tebrikler selam ve saygılarımla