Seni dinleyenlerSen... Edep ve sükunetle Sabır ve uygun zaman içinde Müsaade isteyerek meramını anlattın Günlerdir sakladığın ve azat etmek istediğin kelimeleri Cümleler içinde kanatlanmasını arzuladın, kimilerine çare olamadın Seni dinleyenler, gayretini görenler, temaşa ederek bekleyenler için umutlandın, fakat anlaşılmadın, olumsuz bir kararla karşılaştın, bir müddet suskun kaldın ve sonra gözlerinden sessizce bıraktın Bir müddet sonra yerinden kalkıp yine yalnızlığın sokaklarında, ufkun sağanaklarında sana en yakın olana bir kez daha anlattın Gel böyle mahzun olma, o naif kalbini hüznün, hicranın merhametine bırakma, umutların bir gün seni karşılayacak ve bahtında açacaktır sakın talip olmayı unutma Çaresiz.. Revan olmuştun yola Umut adına, gelecek muradıyla Ellerinden tuttuğun o çocuk var ya İçini sızlatan, umuttan kopartmayan azim olunca Hacer annemiz geliyor aklıma, tek başına çölde su arayınca Asıl sahibi, rızkı vereni, yaratanı, umut ve iman olanı anlayınca Gözyaşları zaten zafiyet adına akmayınca, yakarıştır işiten sahibe Hani o korkusuz ve yürek gücün var ya, meydan okur bahtına çıkanlara İman taklide tenezzül etmez ve taklit içinde irfana geçit vermez, zan felaha eriştirmez, zafiyet bahanelere yetmez aklı olanlara Mustafa Cilasun |