ibretle bakSen... Yanımda yokken Deryanın dalgaları içindeyken Issız gecelerde fırtınaya göğüs gereken Sırılsıklam bir bedenin, hasret çeken bir yüreğin Benim en kuytu yalnızlığımda sevincim, neşem, ümidim olmuştun Serkeş bir yaşantının içindeyken, hayata bigane kalırken, elimden tutan, gözlerime bakan ve beni en iyin anlayandın Şimdi Çok uzaklardayım Sere serpe düşüncelerin kucağındayım Kimin, neredeyim, bin bir sual içinde barındıran boranlayım İçimde yaşattığım ölüme bu kadar mı yabancıyım, Niçin hala zanna tutunmaktayım Ah cehaletin cür’eti, nefsin asabiyeti, içgüdüler hesabı, ben hangi vakitten sonra hak ve hakikat yolundayım Uçup... Giden zamana ibretle bak Hilkat ve aidiyetin vaktine ilim, irfanla, sabır ve azimle ak Zihninde, yüreğinde ne kadar zan, asabiyet, heva kalmışsa at Yanılgıların, avuntuların, bahane adına tutundukların zafiyettir bırak,haydi şimdi atiye umutla bak, hak ve hakikate nail olmaktır akıl için iştiyak Keşke... Şimdi yanımda olsaydın Beni hiç yalnız ve çaresiz bırakmasaydın Bana bakarken acıyan nazarlardan kurtarsaydın Beni böyle yalnızlığın ıslak gecelerinde açıkta bırakmasaydın Razıydım Çileye, cefaya, vefaya Kıt kanat içinde yaşamaya ve fakat razı değildim Böyle yapayalnız kalmaya, korkular ve endişeler içinde kalmaya Ben razıydım bir ömür gözlerimden yaş aksa da, şikayet etmeden yaşamaya Bak Şimdi ne haldeyim İnce hastalığın esaretinde inleyen biçareyim Sukut ederim, sabrı seçerim, muhannete muhtaç olmaktan beriyim Bana şifa olacak, deva sunacak huzurdur, sürurdur, umuttur bilirim ama ben artık sensiz yaşamayı neyleyim Mustafa Cilasun |