Anlamaktan korktularNe... Muazzam Masum duygular Ve her zorluğa meydan okutan zamanlar Ah alıp götüren arzular, ikaz ve ihtarları hiçe saydıran heyecanlar Şen şakrak gülerken saklı duran korkular, çocuğun halini anlamayan, oynamaya yabancı olan babalar Kendilerine iş çıkmasına şiddetle karşı olan analar, sanki hiç çocukluk yaşamadılar veya özellikle mahrum bırakıldılar Odalara gelecek adına hapsedilen çocuklar, okuyacaksın, iftihar alacaksın diye onları arzularından alıkoydular, oyunu yasakladılar Biliyorum seni hakkıyla anlamıyorlar, onlar bilinçaltında tortulaşan ukde ve beklentilerine göre seni şartlandırıp, kıyıyorlar Baban işi yüzünden seni anlamayı, seninle arkadaş olmayı ihmal ederken, Annen bu yaşta seni hizmetkar yapmaktan geri durmuyor Sen ki küçük kardeşlerinin hizmetine adanmış çileydin, itiraz etsen azar işiten veya hırpalanan çaresizdin, sen oysa oynamaya hasrettin fakat seni anlamaktan korktular İşaret... Edilen ve akla hitap eden Vicdan şahit oldukça ibret zerk edilen Emeğin, terin, gayretin, ümidin, sabır ve edebin Gönül süruruyla karşıladığı ve yaşadığı çile ve cefa boşuna değil, heva ve ihtirasına adanmış olan refikim ve tarikim değil Ruhun aklın ve vicdanın edebi yolculuğu faniye kanmak ve avunmak için hiç değil İnsana mahsus olan öğrenme yetisi, gayretin, tekamülün ve hak ve hakikat için yaşamanın, yaratana kul olmanın gerekçesidir, nefsani emel ve arzulara kapılarak ziyan etmek vicdanın şiarı hiç değil Akıl ancak araştırır, okur, bilgiye ulaşır ve anlarsa ummana açılır, deryaları içinde taşır, güven ve huzur içinde emribilmağruf için yol alır, cefa arkadaştır Çünkü inzal olan veya yaratılmış bulunan kainat kitabı ve ibret adına şahit olunan her ayet edep ve edebi bir nazar veya temaşa ile terennüm edildikçe onun sevdası, iştiyakı alıp götüren, beşeri, zafiyetlerden arındıran bir aşktır ki bu aşka talip olmak varlığa bedel Mustafa Cilasun |