asal çözümler bıraktın geride
bir çocuk ağlamasını bile şefkatli avuçlar çözerken
gölgesi sarhoş ölüler mezarlığına bir başına gömülmek
karıncalara, solucanlara yol göstermek
ne zor şimdi renklere kâğıt olmak
paydaş kahırlarımız bile çürüdü demek


yalnızlık buymuş apoletlerini sökünce
insanın kendini kendinde kilitlemesi
özgürlükmüş hah!
hükmü kalmamış esaret
koca bir hiç
...
boş sallanan beşik
boş büyüyen başak
ne kadar özlem eksen hasat piç



bilirsin
taşları bile titretir
iyi bilenmiş puslu dilenci bakışı
kimin bahşişisin sen koca şehir
kimin hasretine uyursun
kimi saklar denizin
...
sende mi sarhoşsun
kim yalvarıyor sana
bu dilenci gururlu
bu dilenci zengin (!)
duymadın mı hiç
kurtların acıkması ceylanları titretir!



ya sana ne demeli sağır gök
kimin şerefini ıslatıyorsun bu gün
mataran mı delik
duyuyor musun beni
lacivert bir gülü sulamak için
bu kadar suyu israf etmek delilik...

...
..
.





ToprağınSesi







.