Tut ki Leyla'yım Ben
Tut ki Leyla’yım ben
Sesi kış rüzgarına teslim Vedaya bulanmış sulardan geçmişin Tenimdeki ayrılık kokusu , Yüzüme yerleşmiş çiçek ölüsü bundan. Ama kavuşmalar bahardır Kavuşmalar sabah Ufuk renginde yanmaz mı tüm korkular? Tut ki Leyla’yım ben Aklımı ipe astığımdan beri Burçlarında eski bir kalenin Su yandığından beri gözümün tuzunda Canımın yongasında bıçaklar bilemişim Çölün bağrından yanık bağrım Üzgünüm Ertesim yok benim İklimlerden boran. Tut ki Leyla’yım ben Terkedilmiş bir köy mezarlığında Mutlu ölüler arayan Leyla Çan sesleri ve koyun sürüleri Köpüren nehirleri Akşamüstlerini Karanlığa dolanıp kanatlarını arayan Leyla Utanmasa kupkuru deliliğini Beşiklerde büyütecek bir Leyla. Tut ki Leyla’yım ben Kibrit kutusunda gurbet Tütsüde bulanık ince bir is Bu yolun dönüşü yok Öteki mahallelerde başladı gece Ve o çocuklar hiç dönmeyecek evlerine Gittikçe tunçlaştı kapılar Kollarını dola kendine Dalga dalga büyüyor intihar eğilimi Bu son nota Tez boynu vurula... Necla Bektaş |
Kalemin susmasın
_______________________________Selamlar