hayat
bir sayfasını daha çevirdi
kaç sahifeden ibaret olduğunu sır gibi sakladığı kitabından


fırıncının pide karşılığında verdiği duvar takviminden
bir yaprak daha düştü
hayır..
gidip bizzat yırtarak
çöpe attım ellerimle


yağmuru kıt
rüzgarı bol bir memleket burası
gök
kuşağından griyi bırakıp geri kalanını aşırmış olmalı size
size derken, her nerede yaşıyor
ve yaşatılıyorsanız derdi spiker


günler aynı
günler sıkıcı
cumartesinin pazardan tek farkı
harf sayısı


pazartesi sendromu diye modern bir evhama kapıldığım olmuyor mesela
çünkü haftanın içiyle dışı arasında hiç bir çatışma yok
tek çatışma
şu karşıki dağların ardında
Allahtan ağaç bitmez bir manzaranın düzlüğündeyiz de ufkumuzda kuş olsa
menzilimize girmeden uçuş iznini alamıyor göğüne


robot olmak zor iş
bir insan, her günün 24 saat olduğu çemberin içinde
ev ve iş yeri arasındaki 80 basamağı inip
aynı basamakları gözü kapalı çıkarak
renksiz ve ruhsuz bir yaşama mahkum edilmesi
olsa olsa o insan üzerinde yapılan bilimsel bir deneydir diyorum


kendimi güneş piliyle çalışan ot gibi hissediyorum
tek farkım
fotosentez yapıp yeşillenmemiş olmam
bir çinlinin cinden bozma ellerine düşmedikçe tabi
bazen aklıma gelmiyor da değil hani
acaba diyorum bizi fi tarihinde uzaya gönderilecek olan bir mekikte
yıllarca canı sıkılmadan kalabilecek kadar dirayet sahibi olmanın
ön çalışması mıdır bu... çaktırmadan
’çok gizli’ bir projenin sinirleri alınmış kahraman adaylarıyız belki de


çok konuştum yine


robot dediğin bu kadar geveze olmaz..