Tutkulu Ölüm
.
. Siyahın Kırmızıya olan tutkusuyla Yaşamanın adıyla bir çok defa öldük Kim kimi öldürdüğü aslında beli değil idi Çünkü biz Birbirimizle savaşan ötekilerdik Tabi ölüm sadece bize değildi Ağaç öldürdük Irmak doğradık Suyun yüzünü kana buladık Aslında biz Doğarken bile kan dökerek doğmuştuk Her akan kandan her ölen canlıdan da Farkındaydık Gören gözler duyan kulaklar Mertebesini yükseltme çabasıyla kanın siyahına körermişti gözleri Ki tarihî kanla farkındalık yapma telaşı işlenmişti ruhlarına Sonra Bir şarkıda Bir kitapta Bir yemekte Ve bir yatakta Çoğaldıkça azaldık Azaldıkçada zaman zaman düşündük biz çok düşündük Başka kentlerin başka insanların akıl ağrısıyla bir elmanın zimmetine çürümüşlük geçiştirerek dağınık Konuştuk İyi ve ya kötü Savaşında insandı yenilende insandı Sonra rimeli dilinde patlayan acıya toplandık hepimiz ölülerin toprağa düşen soğuk saatinde karanlığı giyin dik Gün yutuk güneş yedik topraklar yüreğimize serptik Kapıları aralayıp Avazımız çıkana dek kahkahalarla göz yaşlarımızı yokuştur duk Ve yarıda kalan tüm şarkıları kendimize tamamladık. Ümit Kaya |