1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
801
Okunma
Dün tanımsı bir kadınla içe doğrusu
sabaha kadar anılara keşkeleştik
Zaman zaman
tebessüm ederek
ağzının kenarındaki lekeli aşk’la dökülen her sözüne
Bir beni mezarlaştım
Birde yanlızlığı mı
Saçlarının rüzgarı kimi zaman
Ayüzümü basan karanlık gibi
Elleri kimi zaman
Kanlı bir savaşçının
ölümcül kılıcın ten ne değerek parçaladığı gibi
Dilli kimi zaman da
kanarak umut doğuran inatçı güneş gibi
her sözüyle aydınlatıcı
Her bakışıyla bağlayıcı
Ve yaşanmamış mevsimleri üst üste bindirip sürükleyerek umut’la çiftleşircesine
İçimde ki yoksulluğu şenlik sararken
Bir kelimenin boğazına
takılan ayrılık düğümü
devasa bir dağın sessiz uçurumu düşürdü içime
O an
mutsuz bir şiir
hüzünlü bir telaşla
ölüm hırkası giydi
Aşk ve Şiir ölürken
Annesi müşfik bir savaş kıyımların da ölmüş olmaktan olan öksüz bir çocuk kaldım ben
Ve bi süre sonra
Oturduğumuz yere
Sabaha dek
ıslak medcezirler yağdı
Saçı sakalarına karışmış sarı bir parkı dövercesine
Ümit Kaya
5.0
100% (1)