BIKKINLIK BAĞDAŞ KURDUiçimi kurtların kemirdiği yeşil yapraklarıma kimsenin aldırmadığı çam ağacıyım gölgemin bile hayrı yok kendime ki kar yağınca üstümde taşırım beyaz bulutları acılarım güzel manzara eşliğinde demlenir.. her sevdiğim bir dalım arada kopsa da yeniden çıkar içimden acıta acıta kanata kanata büyür gider uzar gider gökyüzüne sevdalı kökü bende nasılsa her zaman keserler sevdim dediklerim bir dalımı hüznüm yerleri süpürür tel tel dökülürüm geçmişin parmak uçlarına basar geçerler. gelen geçen yabancılar çakılarıyla sevdiklerinin baş harflerini kazırken üzerime hüzünlerini de yapıştırıp alnıma yalnızlık türkülerini bana emanet ederken kahroluyorum. bıkkınlık bağdaş kurdu yüreğime susun artık demek istiyorum etrafımdaki sinek vızıltılarına örümcek ağları sarkıyor her yanımdan çiçek olsaydım bal arısı konardı dalıma özüm özüne karışır gülücüklerim bahar’la yarışırdı kimbilir olmadı olmayacak. Bu kadar acıyı kaldıracak gücüm kalmadı dediğim yerde bir kez olsun silkelenmek isterdim. Ayvazım DENİZ |
Acıyı silkele yakışmamış üstüne....