Hiç mi Kabahati Yok?
Bana yüklemişsin bütün günahı,
Gözlerinin hiç mi kabahati yok? Zor ederdim işven ile sabahı, Nazlarının hiç mi kabahati yok? Yeniden doğmuştum bir selamınla, Yüreğime yazdın, aşk kaleminle, Müptelan olmuştum, hoş kelamınla; Sözlerinin hiç mi kabahati yok? Sımsıcak sevgindi, ayakta tutan, İlgi, alakandı, dertleri yutan, Başımı koyarken, hemen uyutan; Dizlerinin hiç mi kabahati yok? Şehla bakışlardı, ah kör eyleyen, Yangınlara salıp da zar eyleyen, Sol yanımı yakıp, hep kor eyleyen; Közlerinin hiç mi kabahati yok? Yalanmış, üç günlük şu dünya yalan, Var mı ki, sevip de muradın alan? Şimdi siyah-beyaz karede kalan, Pozlarının hiç mi kabahati yok? 19.05.2017 Muhittin Alaca |