17
Yorum
31
Beğeni
5,0
Puan
1805
Okunma

Bir avuç sevgi
Bir yudum sevda idi
Oysa
Gönlümün isteği senden
Şu aşk tepelerinde
Düşe kalka yürürken
Yalnızlığım
Nem kokulu
Dehlizlerinde
Labirentinde gönlünün
El değmemiş sevdalarının
Kime faydası var ki
Gönül dağlarının, şen yaylasında
Dolaşırken böyle, gülzâra düştüm
O mah cemalinin, hoş aylasında
Bir halden bilmeze ağyara düştüm
Kara sevdalıysan, kapanmaz yaran
Felek engel koyar, birleşmez aran
Hazanla, hüzünle, ruhumu saran
Devasa şahmeran, bir mâra düştüm
Uzaklaşıp gittim, ben adım adım
Huzur, mutluluktu, oysa muradım
Kendi fermanımı, kendim onadım
Yağlı urganlara, bir dâr’a düştüm
Sevda ateşini, ben kendim yaktım
Mecburen hasrete, alışacaktım
Gönülden, gönüle, lav gibi aktım
Alevi yetmedi, bir kora düştüm
Sevenin gözleri, kör diyorlardı
Sevmekse bir ateş, kor diyorlardı
Hasretlik çekmesi zor diyorlardı
Zordan korkar iken en zora düştüm
Lüzumsuz aşk denen bir derin kuyu
Bazen derin olur, görülmez suyu
Senin sevdiğinin, değişmez huyu
Gizli saklı değil, ızhâra düştüm
Ne bana yaradı bu aşk
Ne de sana
Ara dur dününü
Sen yana yana
Sevda surlarını aşıp
Gönül bahçelerinde
Sevdiğinle olamadıktan sonra
Doya doya
Sarılmadıktan sonra
Neye yarar ki
Sende ki sevda
Diyorum ki, sana ben
Aşk denilen bu ateş
İki yürek yakmalı
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
100% (26)