GümüşDüşünce yol Gitmek kalır duman duman… Her düşüğe tekrar gebe kalan zihin Doldurur fikri Soğuk bir bıçak saplar sırtına Kambur düşünceler birikir o vakit Söze başlarken ‘’Sen’’ diyen her cümlenin altına saklanır annem, babam Sallanır saçımda iki çıplak ayak Kırılır kilometreler boyu efsun… Söz Kalırsa defterin elimde Ne duvar Ne de sis beyaz koyar yoluma Giden telaşlı Dönen martı kokulu ölür drina İpi göğe Göğsü başka bebeye gebe kalır papatyanın Tel tel dökülür Durak durak uzar ayrılık… Giderken Dişleri gümüş parlar gecenin Düşerken, kol düğmeleri pahalı kitaptı aşk ağır kapılar ardında ellerim yanar git lavinya... durma Kanar şimdi yalnızlığı... |