SENİ HARF HARF DÜŞÜNMEK
a.
aydınlığın simgesisin benim için nehir kıyılarından derlemeye doyamıyorum seni b. boynumdan vurulmuş gibi oluyorum, bir siperde seni ne vakit kullansam bir cümlede c. canımın içisin ve ipek mendilimsin salladığım salladığım ayrılıklarda ç. çalı-çırpını toplayan adamın olayım senin aşkının ateşini tutuşturmaya d. devrim sözcüğünü senden sevdim ben kopuk uçurtma gibi yaşamayı da e. ellerin iki ceviz yaprağı serinliğinde iki serçe kanadı kimileyin f. firar ederim -en koyu noktasında bir aşkın- gözbebeklerini bırakmadan firar ederim g. güneş de kandırmaz olur insanı zaman gelir güneş de kandırmaz olur karanlıktan şiir kırparak içine akıtanı ğ. yumuşak g’nin gücü yok tek başına başlatamaz bir sözcüğü şenlendirmeye başlatamaz da bir enkaz olur senin acılarının çengelinde h. hayretten ve harâretten doğdun sen bu yüzden, büyüdükçe büyüyor ya gözlerin ve bu yüzden, cehennemden farksızdır tenin ı. ıslaklığını al da gel ıssızlığını da bırakma fazlasıyla kuru ve gürültülü zâten dünya i. isli sokak lâmbaları: senin târihin j. jiletten de daha keskin aldatmanın acısı testereden, tuzlu sudan, pervâsız sözden kan oturmuş gözlerinle anlattın bana k. karşımda dört güvercin biri, şiir güvercini: seni mısrâlayıp duruyor avaz avaza ikincisi, sevda güvercini: o da seninle dolup taşıyor kavga güvercini üçüncüsü : çatışıp duruyor emeğin düşmanlarıyla dördüncüsü, ölüm güvercini: yaşamak çok ağır diyor da, başka bir şey demiyor l. lâleler ah lâleler ayrı güzel kırmızısı ve sarısı ayrı güzel biri, sevdayı fısıldar tan sökümünde öteki, güneş batarken ayrılığı m. makarası kırıktır düzeneğimin ipliği sökük nasıl îzah etmeliyim, bilmem ki sen beni sevmeye durdun duralı boynum hep bükük n. nergislerden selâm getirdim sana onların ahlarını, vahlarını, sabahlarını vuslatsız kalmış bir yiğit gibi kokla! o. ordasın: o çığlığın koynunda ordasın: mistisizmini kokluyorsun acılarının ordasın: yaprağı yok bir karanfil ağzında ö. özlemin bastırıyor, ne diyeyim söylesem ihbar sayılır, söylemesem ihânet p. papatya aklığındadır, yokluğun bile gerçi kadavraya döndürür beni iskeletimi kara kartallar bölüşür ko bölüşsün: yokluğum yokluğunla öpüşsün r. rüzgârın kızı gel seninle gün batımında bütünleşelim iki yaralı sözün açılımında s. sevdalanmayagörsün insan kalıverir dağ göçüğü altında sığındığı, sığınacağı ne varsa yiter kalaşnikoflar patlar ardı ardına göğsünde sevdalanmayagörsün insan hele sana hele sana ş. şarkılardan neler çektiğimi ah bir ben bilirim bir de allah içimde bata çıka yürürken sevdân bir şarkı duymayayım çatır-çutur yakasıya kendimi dönenirim tastamam deli danalar örneği t. tut ki, ben bir kırlangıcım ömrüm kısacık kaç sevince tanıklık edebilirim u. ucu ucunadır iyilik güzellik ucu ucuna doğruluk, dürüstlük de ucu ucuna gelgelelim, kötülükler sevgilim gel gör ki, çirkinlikler yamukluklar yapaylıklar dünyayı taşırırca ü. üzüm bağlarından yükselen buğu çeler kalbimi sana gönderir ve sen sorarsın: peki, nerde bu kalbin odu-ocağı v. vuruştum da, seviştim de yeri gelince esansına karıştım elem çiçeklerinin kar suyundan ayrıştım yenilgisi başa belâ bir şairim ben -sevgilim ne diyorum, tedirginlik hissetme!- bu yüzden ki en fazla allah’la tartıştım y. yüzün daha yalın 2 kez 2’nin 4 ettiğinden yüzün senin daha donanımlıdır bir mısrâıbercesteden z. ziyânı yok kirpiğim kirpiğime sabaha dek değmesin sen varsın ya, hiç değilse bir izlek olarak başka kimler mi hayatı ve ölümü dibinden koklayanlar (*): "Eksik Kırlangıç" kitabımdan [email protected] |