DEMEDİM FARZ ET...
Vicdan yaralarının sarmalında,
Okkalı bir yalnızlık; Kefil olduğum düşlerime de pes doğrusu: Yanıldığım bir kelamda Bir de seğirttiğim hecelerin Münafık isyanı: Oysaki ben derbeder, Hazan hepten aymaz yankım, Bir de dile gelmeyenleri türetirken gün ve gün. Sancının kucağı, Ölüm mü nifak soktu da gittin uzağıma, Sencileyin bir gölge belledim de Göz kırptım usulca. Dünden yadigârsın hem de ezelden ebediyete, Andıklarıma selam Gömdüklerime rahmet Bir de eremezken aşkın konuşuna, Yarım ağız bir sevda bizimki be mirim, Kandıkça yalanlarına evrenin, Sarıp sarmaladıkça ünlerimi Hani nerede yarının ufku Bir de seyreldiğim göğün pervazında Kırık kanadıma bir buse kondursan keşke. Ya da demedim farz et; Sandıklarımdansa kanmaya muktedir bir gönül Üstelik fersah fersah arşınlarken evreni, Aşk simsarı bir yenilgide kala kalmışlığın şifresi işin aslı, Tükettiğim ömrün kanatsız penceresinde Bir de mağlup düştüğüm hayat gailesinde, Sararan tüm yaprakları yastık yaptım be sevgili, Kuş tüyü varlığına da hicap yüklü bir gölge Kondurmanın gayesiyle, Elveda sana yüreğin alfabesi, Haznemde kayıp bir sarnıç Boyunduruğunda madem evren Yaradan’ın Af eyle beni Ne zaman ki görmezsem gönül gözümle. |