kızılca kıyamet
kızılca kıyamet
ah! bu alaca/şafağı sancıları içinde içinde kıvrana kıvrana doğururken gece ilerlemenin devinimsiz bekleme saatleri çan çalıyor boşlukta şu gözlerimde kalıcı kum fırtınaları ilistire dönmüş deriden fışkırarak kızıl sıvı uğultuları gibi akıyor ve o yalınayak kalan pedalları hayatın hayatın tekerlekleri üstünde kızılca kıyamet günlerinde tek bacaklı gidişlerin gülüm |