HABERİN OLSUN
Gece kumral yüzünü örterken adım adım
Doğan güneşe dargın düştüm haberin olsun Bana geldiğin gündü İsa değil milâdım Mecnunu yakan harda piştim haberin olsun Ayaz kirpiklerimi yaktı iz belli değil Köprü altından çok su aktı iz belli değil Kader hüznü boynuma taktı iz belli değil Hangi yol sana çıkar şaştım haberin olsun Beyaza umut dedim siyah köşeye siner Teselli verdi dostlar yaz yağmurudur diner Derman üretmek için yıldızlar yere iner Kabuk tutmaz yara bu deştim haberin olsun Hayal penceresinden yüzünü seyre dalmak Cennetinden kovuldum suçum gönlünü çalmak Niyetim bir an değil bir ömür sende kalmak Gönül vasıtasını koştum haberin olsun Bu sefer yemek değil sevgi acıktım işte Gerçeği günah sayan aklım yol verdi düşte Cana eziyet eden yarım ağız gülüşte Gönlünün duvarını aştım haberin olsun Gün oldu gözlerinden gökyüzüne tırmandım Hasretine tutuşan efsun yüklü ormandım Ağustos da titredim kış ortasında yandım Yüreğini ev bilmiş kuştum haberin olsun Giderken ne var ne yok her şeyi soyup gittin Sevginin türlü çeşit rengine doyup gittin Ömür denen denizde sandalsız koyup gittin Doldu artık almıyor taştım haberin olsun |