Ruhum özlerBekledim... Fecre kadar sessizce Titreten hüznün sahnelerinde Her lahza ümit içinde, gözden yaş sökün edince Semaya nazar ettim kendimce, sormadım, soramadım ne hikmetse Boyun büktüm ah u zar içinde, sen bilsen ve bilmesen de, ruhum seni özler sükut ve edep içinde.. Nereye... Gitsem bu akşam vaktinde Solgun gül koklasam kabrin sessizliğinde Semaya yükselen ağaç dallarının ümit zenginliğinde Sualler, ah zihnimde sefer halinde, ölüm zaten yaşıyor içimde Gaflet ne kadar sinsilik içinde, şirk var mıdır bilmem, ne kadar eminim akidem de Saçılmış kemikler görüyorum üşüten vakitte, ne kalmış göçen insandan şimdi geriye Heves arzunun peşinde, zan zaten hayatın her sahnesinde peki, o zaman münevver insan olmak kime kalıyor söylesene Siz.. Yargılamak için Niçin bu kadar heveslisiniz Neden mahkum ettiğinizi hiç dinlemezsiniz Bu kadar bağnazlığı ve ön yargıyı tercih edersiniz Masum yere mahkum edilen ve ömrünü hücrede geçirenlere Hak rızası için öğrenmezsiniz Hiç hak ve adalet nedir bilir misiniz, hassasiyet, liyakat adına neden bu kadar katı kalpli ve zan üzeresiniz Vurduğunuz, sövdüğünüz, öldürdüğünüz, hapishaneler de çürüttüğünüz kimsesiz ve sahipsizleri merak etmezsiniz Milletin milli ve dini değerlerini istismar eden, ihtirasına yenilen, devleti bölmek ve nifak etmek isteyenler, vatan evlatlarını şehit eden her kim ve kimselerse, elbette yargılanacak ve cezalarını çekeceklerdir Mustafa Cilasun |