Hali tezgahıKadın... Sessizce Halı tezgahının önüne oturdu Bir müddet modele baktı ve sonra İlmek ilmek düşünceli haliyle halı dokumaya başladı Yine geçmişin sayfalarını açmıştı, ta çocukluğundan beri halı dokuyandı Ailesine, özellikle babasının yükünü yılarca hafifletmiş ve dokuduğu halılar satılarak katkı sağlamıştı En güzel ve sevinçli oldukları an halının kesim zamanıydı ve o akşam bir başka sofra kurulur ve aile muhabbeti kuşatırdı Kadın yıllar önce kaybettiği babasını hatırladı, işte o an dayanamadı gözlerinden sessizce yaş boşaldı, ona karşı sevgi ve muhabbet başkaydı Annesi zaten yıllardır hastalık nedeniyle yatakta kalan ve deva adına her çareye baş vurulan zavallıydı İki erkek ve beş kız kardeşi daha vardı, fakat her haline muti, muhabbetli, sıcacık bir aile muhabbet ve huzuru asıl olan ve unutulmayandı Ahmet... Çok sakin bir kasaptı Baba mesleğini devam ettiren murattı Ahmet ehil olunca, babası erkenden evine giden yaşlıydı Ahmet’in müşterileri çok seçkindi, uzak mahallelerden gelen kişilerdi Çünkü Ahmet efendi edep ve nezaketi, ağır başlılığı, mütebessim hali, sıcacık ikramları aranan meziyet ve sıfatlardı Bazı veya kimi kasapların ağzı bozuk, hene hiddetlenen, temizliğe riayet etmeyen, müşterilerine emrivaki davranan insanlardı Özellikle et kesmek için kullandıkları bıçak ve satırı hışımla kullanınca ve bu işi yaparken içtiği sigara külü dökülünce esnaflığın hiç bir cazibesi kalmazdı Ahmet efendi müşteri nasıl ve hangi yerden istemişse eti veya kıymayı ona göre hassasiyet göstererek güveni asla sarsmazdı Müşteri velinimettir derdi ve hemen nimetin asıl sahibi Cenabı haktı ve müşteri bu haktan nasiplenen vicdandır, akıldır, alım gücü olan insandır diyerek açıklardı Ahmet efendinin müşterileri tarafından taktir edilen bir başka meziyeti vardı, bazı akşamları klarnet çalar ve ney üfler, musiki adına değerli bir katkı sağlayan ve sazların hakkını veren bahtiyardı Mustafa Cilasun |