Ashab-ı Keyf- Yedi Adam-
Bir sokak aynı sabaha
Bir sabah aynı merağa uyanıyorsa Edilmemelidir o kentle merhaba Ne yani yedi adam yedirdiği için Yemeğini zamana Yenilmişmi sayılmalı Ağdalı ve iddalı bir söz Etmeden olamayacaksa şiir Diyorum ki adem ve havva sevdanın en modern halidir Ayaklanır gözyaşı sular altında Bırakır yüzme bilmeyen mendili Mendil emer suyu kendini kurutur Acıya katlanır yetmez acıyla katlanır Düşündüm kelime mi eski düşünmek mi Düşünmek bir kelime O vakit düşünmek eski bir kelime mi? Peki sadece bir kelime mi? Bir yere sür bunların hepsini Sen, kentsiz köylerin elektriksiz karanlık ovalarına sessiz Seslenirsin bu kelimesiz Bir yoksulluğu şiir etmek değil de nedir? Yüzün sabahdan örülmüş bir taç Başın hedef bulmuş bir okun Sesinden seyirtilmiş saç Gözün ufuk çizgisinin süsünden Süzülmüş bir kaştır Senin beni anlayan yanın Benim aksayan yanım Yavaş yavaş inilmez kuyuya Her düşüş pat diyedir Bilirim revaha şiirinin inindenden Gelen inilti rab diyedir Kalbim gördüğü her kalabalığa TezGah açar sevga satar Bundan peşimdeki aşk Değilde devlet ve zaptiyedir Zapt edemez zihnimdeki zıpkınlığı Göğsüme iliştirilen çiçek sapları Sapsarı kesilmiş bir kavga şahlanır Boğazımın bozguna uğratılmış Dapdar geçitlerinde Neden önlüğü geceyi kan ve utanç Içinde uyayan çocuklar Bayrak taşıyamaz resmi tören geçişlerinde İsyan Başı akranlarından başat bir başağın Masatlara doğru dikelmesi değil de ne? Ki bilirsin kirli kan kinini akıtmadan Korku salmaz ayaklarının sesi nehire Beni yanlış yaşlanmış bir ömüre saplarlar Seni Satarlar yanlış hesaplanmış bir mehire Ki kalbim karanlığa saplanan Kapkara bir trendir Sefer yapan senelerdir Ölüm yaşam arası o istasyonda Her istasyonda yolcular alır vagonlarına Yolcular bırakır Kimse varmaz kalbimle son istasyona Kalbim kendi cesetini kendi cenazesine taşır Soru Soruyorum sadece size Tanrının takdirine mazhar olmuş Ashab-ı keyf- Yani yedi adam - yedirdiği için- Yemeğini zamana Yenilmişmi sayılmalı? |