Yaşama hevesimi, aşka küsen gözümü;
Hemen infaz etmeyin bekleyin biraz, durun…
Bana kalırsa eğer, dinlersiniz sözümü;
İkiseksen uzanmış yatan gölgemi vurun…
Hemen infaz etmeyin, bekleyin, biraz durun…

Dinlediğim şarkılar küstü, selam vermiyor;
Nasıl düştüm bu hale kalan aklım ermiyor;
Silinmişim defterden kader beni görmüyor;
Ne zaman emir verdim yorulan kalbi yorun;
Hemen infaz etmeyin, bekleyin, biraz durun…

Kaç gecenin sabahı içtimaya kalkacak;
Kaç saatin tik-tak’ı yarınları yakacak;
Hangi vakit bilinmez can bedenden çıkacak;
İntikamı sensizlik hiç bitmeyen bu zorun;
Hemen infaz etmeyin, bekleyin, biraz durun…

Yazdığım satırlarda kimler kara bağladı;
Kimler çöle döndü be kimler kimler çağladı;
Yazdığım şiirlerde kaçyüz hece ağladı;
Kapalı gişe dertler, çekinmeyin, buyurun;
Hemen infaz etmeyin, bekleyin, biraz durun…

Sevmek uzak ihtimal sevgisizlik diyetim;
Vurduğum hayallerim ben en büyük cinayetim;
Yüzüme gülümsüyor çektikce eziyetim;
Arafta kaldı ruhum ilan edin, duyurun;
Hemen infaz etmeyin, bekleyin, biraz durun…

Karanlık odalarda bir resim çizdiğimde;
Gözyaşımı ağlayan mendille ezdiğimde;
Başıboş sokaklarda başıboş gezdiğimde;
Küsmeyin geçen yıllar, nasılım diye sorun;
Hemen infaz etmeyin, bekleyin, biraz durun…

Ali ALTINLI – 14.03.2017
Saat: 23:25