CİNNETİMİN CİNAYETİ
Sen misin sabrımın sonunda ki selamet;
Sen misin ölüm denen gözlerdeki alâmet; Beklediğim misafir sonum olsa ne çıkar; Sen misin nefeslerin hissettiği nedamet… Sen misin sabrımın sonunda ki selamet… Kucakla geldiğimde sanki gitmemiş sayıp; Bir ömür geçse bile sanki yetmemiş sayıp; Uykuya daldı saydım terk eyledi ne demek; Yeniden başlamadım sanki bitmemiş sayıp… Kucakla geldiğimde sanki gitmemiş sayıp… Gecelerin inkarı gündüzleri vurdu ya; Dinlediğim şarkılar nerde diye sordu ya; Meraklanma gül yüzlüm meraklanma iyiyim; Dün gece bakışların başucumda durdu ya… Gecelerin inkarı gündüzleri vurdu ya… Kimi gün zehir zıkkım kimi gün acı içtim; Son yolcuyu sordular yine ben beni seçtim; Darılma ne olursun kızma bana böyleysem; Sen geldin ya aklıma yine kendimden geçtim… Kimi gün zehir zıkkım kimi gün acı içtim… Beynimde koşan atlar dörtnala çıldırıyor; Sensizlik hicranımı ayağa kaldırıyor; Çalmayan kapıların, sustu ayak sesleri; Yapma desem nafile dört yandan saldırıyor… Beynimde koşan atlar dörtnala çıldırıyor… Kuytusunda bekliyor cinnetim cinayeti; Evet desem parmağın gülümsemek niyeti; Kurtuluş mu böylesi yaşamak bilmiyorum; Dilimde dolaşıyor “hiç çıkmaz” kehaneti… Kuytusunda bekliyor cinnetim cinayeti… “Kim nereden bulacak umut denen kaçağı; Dayarken boğazıma ölüm denen bıçağı…” Ali ALTINLI – 18.03.2017 Saat: 22:49 |