FERMAN...
Sinesinde haykırış saklı
Nida ötesi yakarışların silsilesi Bir de erdiğim rehavet Edindiğim mertebe ve dirayet; Cümleleri tokuşturduğum İflah olmaz aşklarıma Göreceli metanetlerin hükmünde Aslında günden artık bir gece Bir de varlıktan müteşekkil sirayet yüklü terane. Nüfusunda kelamın, Hicvinde rahmanın, Noktası virgülü edindiğim fermanın Edemediğimden ziyade Ermekle mükellef belirsiz güzergâh. Adsız kıtalar, Kayıp sarnıçlar Bir de yükümlü tutulduğun o peyzaj Elinde kara kalem İflah olmaz bir aşka düşmüşken yolun, Artık hangi rahle ise gizlendiğin Tüm sükûtu dillendiren gizemli telaşın Yoksa gidenlere döktüğün gözyaşında da mı kayıtsız O bedelsiz yok oluşların? Sondan bir önce etmediğim kelamın da En dokunaklı titri yine Varlığın ikramı. Tınısında hüzün var gecenin Erdiğim matemde ise anlamsız bir hezeyan, Göğün ara duraklarında süt liman olmalı; Oysa yürekte saklı acı ve kehanet. İsimsiz rotamın güzergâhı; Yufka yüreğin de metaneti; Bir iklimde çarpılmışlığım Bir de densizliğin kelamı Yine şu cahil cesareti sevdam. Un ufak yasların haznesinde yaş yüklü bulut, Unutmayı dilesem de kopamadığım o nedamet Yine bir kebirde bir dehlizde Bir de ansızın tetikleyen korkuyu Sızıp sızıp da demlendiğim adsız kayıp şiirde. Tanılar asılsız be yürek, Sefilliğin izdüşümü olmalı bunca kayıp ihanet; Edindiğim makamda arsız rüştü sevdanın, Kaybolduğum mekânda yine zamansızlığın tetikleyicisi. Sivri diller yükselen ruhumda; Savruk notalar çalınan mutluluğumda, Vakıfım oysa düne de güne, Ah bir de uzansa elim yarın denen bilinmeze. |
Beğendim, içtenlikle kutlarım…
............................................................ Saygı ve Selamlar…