GARİP ZÜHRE...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir nida, bir söylem, tefrika yine yüreğin izdüşümü boyutsuz da tecelli eden sevda şarkısı.
Tüm hücrelerin bölünmüşlüğü, ruhun da arındığı… Yıkanmak ne güzel aşkla ve gürbüz nidalar büyüttüğümüz sevgilinin yüreği… Kıblede hoyrat bir rüzgâr gibi gözükse de en ılıman iklim yine sevginin resmi ama kimseler görmez iken zaten vasıfsızlık en büyük değer yine hiçliğin kollarında aşk, aşk diye yüklenmek sıfatlara… sıfatlar yoksun aslında ve yoksun kılınan kelimelere düşkünlüğü yine şairin en usul şarkı… söylemelere doyamazken yürek ve sessizliğin rüku ettiği o boyut… Varlık ise nakşeden aşk ile. Masal bildiğimiz tüm yalanlar mı yoksa? Her şey bir rüya olsa da sevmek kaçınılmaz ve vazgeçilmez üstelik evrene duyulan kayıtsızlığın da rakımı… Adam boyu şehirlerde/şiirlerde doyamazken ölmeye…
Sarmalında bir dua hükmünde
Yine de hicap edilesi bir bekleyiş Zamansız ölümlerin teninde dolaşan eli Aşk adına yüksündükçe, Sordukça sessizliğin vebalini Bir de kanıksanası o yalnızlık yok mu… Peyda olan üç beş şiire yüklenip de Pervazında gök kubbenin Bir de rahmet okunası benliğin Dara düşen dizeleri… Hani yol olan hani su olan Hani öfke olan, Çaldırmadığım masumiyetime sığınıyorum sessizlikte Bir de yüksek ökçeli nidalarına çaresizliğin. Zifiri karanlık Martın kim bilir kaçı, Şen şakrak tüm yetim düşmüşlüğüme teyelli Münafık güruhların de payıma biçtikleri. Desem ki demediklerimde saklı yongam, Deyip de tecelli eden sessizliğin… Yine nüfuslu şiirlerin coşkun imgeleri Bir de edalarında nakşeden çapulcu gölgemin, Haydi, bir rahmet daha oku usulca Duyduğumun bilincinde ol sen yine, Yazılı fermanların haznesinde, Bir de biçilen kaderin titrek sesi Garip bir faniyim altı üstü, Görünmezliğimin şeceresinde yok mu o gelip gitmeler. Keşke gelmeseydin, dediğini duysam ölürdüm inan, Ölmelere doymadığım bir aşk bu; Hele ki sefilliğin diz boyu rükûsunda Bir tek O’nun nezdinde kayıtlı bu sevda, Melekler dahi eşlik ederken şu çocuk hüznüme Yetim düşmüşlüğümün temennisi mi yoksa Bir ömür tutsak sevgiyi, Sevilmek mi erdemdi sevmelere gıpta ile dokunuşum Bir de revnak tümceler kundaklarken yürek çetelesini Hadi kondur son bir buse şu garip şiire. Şehirleri yoksun ülkelerin çakıl taşları ile dolu Şu buruk güfte, Ve yol yakınken andığım şevk ile garip Zühre Hele ki indinde bir gölge aşkın Bir de sükûtun resmini çizip gönder dokunmadığım ellerinle, Saf tuttuğum yalnızlığın piriyim bil ki Bir de yazmaya doyamadığım onca sefil şiirin: Namesinde saklıyım, İkrarında kayıp bir kıtayım, Şen gülüşlerimi çaldı evren, Boyutsuzluğumda beklemedeyim; Hakk nezdinde bir garip köle aşka, Gönlün sürurunda yansam da gün ve gece. |