Krematoryum
İlk defa deniyorum düzyazı şiir yazmayı,ilk defa sakat birini öldürmek bu
hissi içinde kıskıvrak yakalanan pembe bir ay japon balıkları aslen İsviçre kökenliymiş ve gidiş dönüş biletleri satan için kar amacından başka ne olabilir ki yolcu yorgun yolcu bitik halife yolcu merhamet kasından tutuklu yolcunun duygusal zekası panayırlarda cezeryelik kaç kulaç sürüyor ikimizin arasındaki mesane git git bitmiyor çünkü kul aç ve doğa kanunu Allah’ın nickname’i çıldırtan bir mektup bu zarf açacağına gasp diye bakan bakanların durağında yalnızsın,sataşıyorsun geceye bu olabilir çok sevdiğimiz bir cinayetin kreması da senindir, belki 180 ile giden bir araba dolusu insan senin sipariş ettiğin bir katliamdır bunların hiçbir önemi yok, önem arz eden diskalifiye olmuş satırların içinde florasanı kapatıyorum, aciz gövdemde açan insan çiçeği bu kemiklerimi sezeryanla aldırdığımdan beri aklım ağzımın rönesans menşeili çocuk korkusu dilim varmıyor gitmene, acının ucunu bilirsin terk edilmiş bir annenin göz bebekleri nasıl büyürse,şiirde öyle büyüyor bu vatan topraklarında sana mektup yazamadım diye içerlediğim bir zamandı ağzımla çekiyordum yaralarımı içime ,organlarıma söz geçirmediğim için selamımı bitlerin sikine kanımı damlatarak göndermeyi planlıyordum sana kırılan bir bıçağın röntgen sonuçları ile gelecektim sana yaranın kaderidir tendeki üveylik çaresi yok isim yok sıfat yok sadece rengi temmuz bir yılan geçti aramızdan tüylerim diken diken ,sadece insanların şehit düşmesi kadar komik bir mevsimdeyiz öldürücü bir oyun oynuyor çocuklar nefis bir konusu var bazı kadınların ve bazı adamların yüzleri kıyıya vursa sanki nefes alacaksın, çenemi dağıtıp,sol ayağımı kesebilirsin, belki ben seksek oynamak için yaratıldımla geliyorum bıçağın açtığı yaralarında izmaritimi ağırlaştırmak için kanına basmaya kırbacın güvencesinde hazırlıklı ol hiçbir kapıya kırılmadığı sürece güvenme, cennet dahil sahil yolu kapalı, babamın bana küfür ettiği yoldan geliyorum... sonra ben iki yıl sarhoş gezdim bazı dizelerde yaralarını çok yanlış anladım biliyorum bazı elbiseler kin tutmuyor bunu biliyorsun sen senin içinde kırılgan bir parça tesirli senin içinde recm edilmiş dedikodu ağacı senin içinde elbette ölünmeli çünkü ceset için hiçbir önemi yoktur ölmenin ya da öldürülmenin sana bu mektubu kalbin kadar kan pompalayan ağır yaralı bembeyaz bir hayvanın üstünde yazıyorum öleceksen haberim olsun |
siir ötesi
siir öznesi
---