gönül açlığı
gönül açlığı
özleminden tırnaklarımı kemiririm ayrılıklarının, derisini gevelerim acıktıkça gülüm gönül açlığıdır bu sen yitip gittiğinde hiçbir şey doyuramaz olur beni susadıkça güneş, eriyen gözyaşlarını içerim içerim ilkokuldan kalma o kardan adamlarımın ve her yok oluşumda şu bahçe korkuluklarına giydiririm güveden lime lime olmuş çoraplarımı sellere kapılan umutlarımıza yetişsin diye düşlerim |