İnsanlık Makamında
“Sıkı tut” demiş bir zat; “elini ve belini,”
Tutamıyorsan eğer, kestir at o dilini! Tebessümü çok görüp mahrum etme insandan, Zarar gelmez edepli, güzel olan lisandan. Görünmez ne yaparsan, görmek istemezse göz, Hep kendine zarardır, ölçüsüz denen her söz. Menfaat ve bencillik olunca mevzubahis, Ne kalıyor dilde söz ne de gönülde bir his. Olur isen bir günde kırk bir kez yanar döner; Fenerinin alevi, şüphesiz çabuk söner. Utanmazlık edip de, çekme yüzüne perde, Hayasızlık zül olur, uymaz mert oğlu merde. Nasıl göze batmasın yoğun çelişkilerin? Utandırmaz mı seni, çarpık ilişkilerin? Aklın, yirmi dört saat çalışırsa paraya, Ne yapsan ne etsen de, merhem olmaz yaraya? Oysa tarih şahittir; kötülerden şah olmaz. Bir düştü mü çukura bir daha iflah olmaz. İyiliğin izleri yıllar geçse silinmez, Karşılığı vardır da, "ne zamandır?" bilinmez. İnsanlığa ilk önce kendin ada kendini! Pişman olur çekersin boynuna kemendini! Gece gündüz arasan adamlığın a’sını, Bulamazsın yıllarca, tutsan bile yasını. Yine de ben umutla, beklerim her sabahı, Bulurum böylelikle huzuru ve refahı. Zira inancım tamdır milletin izanına, Uyanış yakışmaz mı şeref ile şanına? Ne ben ondan uzağım ne o benden aralı, Biliyor ki ezelden gönlüm ona yaralı. Gönül yarası aşktır, sevdalandım bir kere, Uğruna ölünmüyor, öylesine boş yere! 12.02.2017 |
Kalemin susmasın
____________________________Selamlar