bir yağmurun sesini dinler gibisen bir ömürden çoksun bende kaybolmak, bitmek, tükenmek bilmeksizin bir mesafedir bizi ayrı kılan ama bizi ayırmaya yetmeyen bir zamanlar bir dostum söylemişti kalbinde kim varsa odur senin yaşamın benim kalbimde bir yaşam kadarsın nefes alıp, nefesim tükenene kadarsın yani bu körelmiş hayat bu kokuşmuş insanlar bizi ayırdı sonra karnı aç gezinen bir çocuğun gülümseyen yüzünde buldum seni simsiyah gecede kendimi aradım ar damarı çatlamış bir sessizliğin içinde suç nedir bilmiyorduk ama bir suçlu gibi mahkum olduk ikimizde kalplerimiz kelepçelenmişti ama kimse bunu görmüyordu sonra düştük yere kolumuzdan tutan olmadı ikimizde mahkum olduk müebbet bir cezayla yargılanır gibiydik bilmiyorlardı bizi sadece ölüm ayırırdı bir yağmurun sesini dinler gibi kalbimin sınırlarını ihlal ediyorsun yine beni yüreğimden edecek kadar çok seviyorum seni biz bu yüreğin mahkumuyuz yüreğe vurulan kelepçe bizi ayırmaya yetmez bilmiyorlardı ibrahim dalkılıç 16/02/2017 21:40 izmir |