PEMBE GÜLÜN MATEMİ...
Sahipsiz gecenin mimarı sen, hüzün:
Kenetlendiğim imlerin rahlesinde Hayli usturuplu nice hüküm Yine sağalttığımdan da öte Aykırı ruhumun rüzgârı. Bir demdeyim bir de sende, dercesine Ersem de nihayete geçecek mi gönlün yası? Belki’lere sığındığım o mütereddit ruhun isyanı Derleyecek mi söyle Ellerimden kayıp giden bunca şansı? Yanık teni sitem’in rahmet okuduğum, Batıl notaların derin efkârı Yine boykot ettiğim kara izlekte, Karanlık ekseninde ölümlü sancımın Bariz bir kelepçe ruhun kıskacı, Adağım binlerce surede Yana yakıla ıskalarken aşkın devingen rotasını. Mihrabım, meranım; Ne çok yanık kelamım: Dingin olmayı özlediğim bir ömrü yâd ettiğim: Ne kâfirim ne de kani şu yalan dünyaya, Islattığım yürek sesim, Hani makamı kayıp; Sır verdiğim nice dostlarım; Adlarını çoktan kazıdım babamın mezar taşına: Biraz da sükûtu dillendirdiğim Gecenin kayıp yakası: Hadi bulun beni, dercesine Tükenen mecalim, Devinen ne çok beyan. Asılı kaldığım gök kubbenin, Sona ermeyi dilediğim kayıp sarkacının Bir de… demeyi dilesem de; Geride kalan kim ise, Minnet dolu bir yonga Baş koyduğum her şiir her dize, Dizlerim hepten kırık, Hadi git, dercesine. Sevginin yanık telaffuzu yazamadığım Kayıp isminde gölgemin, Sevmelere rast gelmenin de ümidi ile Bir uçup bir konduğum Pembe gülün matemi. |