ÜNİVERSİTELİM
Adına üç defa sevda çekerek başladım seni sevmeye
Henüz güneş inmemişti saçlarının gökyüzüne Ellerini tanımamıştı gül kokulu ıslak şiirlerim Ben seni üniversite yıllarımın sarhoşluğunda sevdim Mum gibi eridim yüzünün ahraz cennetine karşı Gözlerinden denizler boşalan geceler yürüdü damarlarımdan Yağmurlar ağladı yüreğimin sana hasret yollarında Ve ben senin kirpiklerinle savruldum uzak diyarlara Sabahların bana merhaba diyen sancılı günaydınlarında kayboldum Bir gülüşüne papatyalardan senin için cennete yol yapmak varken Vuslatın kalbini bıçakladın sen Zalim duyguların senin kalbinde yeşermesine nasıl izin verdin Gözlerinin ayışığında kaç nefret biriktirdin bana Omuzlarımdaki melekler intihara kalkışırken habersizce Sevgimle alay etmenin ayıplığına kendini nasıl layık gördün Ben senin için gökkuşağını dualara boyadım Alıp sermek istedim gülüşünün baharına Uçurumların boynundan beni atarken, ellerin hiç titremedi mi Bir pişmanlığın vicdan merdiveninde hiç yürümedin mi Bir güvercinin gözyaşlarını yanaklarında hiç hissetmedin mi Cehennemler konmadı mı avucunun sevilmeye muhtaç öksüzlüğüne Ah sevdamın bencilden öte vefasız çiçeği İçimde trenleri havaya uçurdun sen Dağların beline doladın acılarımın haykırmak isteyen türküsünü Yas tutmama bile izin vermedin sen Dudaklarından dökülen merhametsizliklerin kucağında can verdim Şimdi al savur beni Mezopotamya’nın Botan vadisine Işıklı şarkılarla süsle zafer akşamlarını Masum bir kardelenin ince belli güzelliğini sevdim derken Ben kör bir yürekten yaralarımı görmesini istediğim bir rüyayı sevmişim.. Şiir - Servan Erdinç |