tabanca
1.
bir makberi sırtlanıyorum, ölümlüyüm, ölüyüm. bastığım her yere mezar çiçekleri dikiyorum sarkık ve solgun düş gülleri kırmızılı morlu tanıdık görünce hemen saklanıyorum tanımadık görsem içim bulanıyor unutmuşum yerimi ve yüzümü binalar çirkin, binalar çirkin en az ben kadar çirkin bağırıyorum Saklayın Beni Tüm Yüzlerden tanımadığım bir uğur böceği takip ediyor günlerdir beni anksiyetik bir bozukluk bilinmedik yüzlerin kaygısını çekiyorum bozuk bir el elim bıçak. unutmuşum bir kadın nasıl okşanır unutmuşum elimi. sarıldıkça kendimi kanatıyorum.. gez göz arpacık! ve sevgilim bana doğrulttuğun silahın içi tanımadığım insanlarla dolu... . . . |