Solmuş YapraklarArtık... Kanatlanıp uçsun umutlar Vaktine muştu sunan feryatlar Fecrin sükunetinde gözden akın eden yaşlar Dağlıca da, Başbağlar da yüreğe hüzün zerk eden anlar Milletin huzur ve selametini, birliğini yok etmeye kalkar düşmanlar Mahzun bir şekilde ağlıyor suskun mezarlar, sessizce düşer solmuş yapraklar Yüreğe taş bastıran, umut ve şevkini yok etmek için uğraşan, sabır dağlarını aştıran dinmeyen hırs ve hınçlar Yalnızlık... Beni bana anlatmalı Bilinçaltım, bilinç üstüne çıkmalı Arzu ettiğim, heveslendiğim için bitap eylememeli Şahitlik yaptığım her ayet ibreti idrakime zerk ederek serinletmeli Aklı karartan, tutku yaşatan, emel için koşturan hiç bir bağnazlığın sığınağı olmamalı İnsan akleden, muhakemeyle fikir edinen, mütemadiyen bilincini geliştiren kul olmanın ihlasıyla yaşamalı Gel... Çok görme Ne yapıyor bu adam deme Kalbi hassasiyetini ne olur esirgeme Ruhunun yüceliğini gizleme, hamiyet sahibisin öteleme Sessiz ve sakin bir vaziyette geçip gidiyorum, düşüncelerimi derliyorum garipseme Şayet sen yazmak istemiyorsan, sır olarak kalmasını diliyorsan tercihindir lakin kırıp dökme Ben zararsız bir insanım, en çok kendine eziyet eden canım, her kim ne söylemiş ve yazmışsa saygı duyarım, gücenme Her... Harf ve hece Umut taşır, iz’an sahibine anlatır Kelime olarak vücut bulunca kendini mısraya bırakır Her cümle ruhun, kalbin, aklın, vicdanın, iradenin farkını yaşatır Anlamak, okumak istemeyen her can, cehaletin ve karanlığın vasfını kuşanır Aşk ve sevda halin edebine, nezaketine, deruniliğine, tefekkür ve tasavvur hikmetini anbean hatırlatır İnsani derinlikten ve kemali yetinden uzak olmak isteyen akıl ve irade sahibi asabiyet, cehalet, hırs ve hıncın esaretine bırakır Mustafa Cilasun |