yassı gece çiçekleriŞiirin hikayesini görmek için tıklayın her gelenin ve her gidenin bir dizi boşlukları ve kendi kapılarını araladığı bir mekan yaratıldığını, ve bu mekanda bazen zorunlu olarak kalınıldığını, kimi zamansa sadece keşif için gidildiğini biliyorum.
tüm bunlardan habersizmişçesine- belki de gerçekten habersizken- o zamanlar bana ait olan bir evde tüm borcuyla otururken kendime karanlığı sunarak aydınlanmaya çalışıyordum, biliyordum ki her karanlık bize milyonlarca ışık sunuyor aslında ışığın yoksunluğu gibi duran koca ve kapkara bir rengi.. karanlığın içinde kayboluyorsun.-muş gibi hissediyorsun başta- kendimi evrene kapatıp rüyayla gerçeği karıştırıcak bir zamana kadar o delikte kaldım. buraya durmadan suçlanarak geldiğim için kendimi tanımam gerekti ve günü gelince rüyamda büyük bir ilhamla görünen o kadın, giydiği elbise sadece çiçeklerdi.. adı goncadır- ben verdim bu ismi- bana herkesin kendince haklı olduğunu söyledi, sende kendince haklı olan kısmını yaz dedi. ve ben o gün bir günlük tutmaya başladım. bu şiir o günlüğün ilk yazılmış bir parçasıydı. yıllar önce yazılmış bu şiirimi bugün bulup buraya yazmak çok manasız gözükse de benim için büyük mana teşkil eden bir şiirimdir.. Gonca, elbisesi, ve bana ithaf edilmiş bir şiirdir...
yassı bir gece de sola doğru açarken çiçekler
Ben Se-n dedim durdum. durduğum yerde; trenleri,rayları,otobüsleri,durakları ve saatleri bozdum. bir yağmur başladı tepeden tırnağa bozulmuş zamanı toprağa doyurdum. doygun ve bozulmuş toprağa ellerimi uzatıp saati sordum oturdum bir çiçeği yoldum sonra yonulmuş çiçeğe yolu sordum. üstte bahsi geçen tüm çiçekler, yağmur sularıyla sulanırken. Ben Se-n dedim durdum. tuttum sonra onu yola sordum, çiçekleri çiçekler (Sahi nerde şimdi o çiçekler? Elbisende!) bir çiçek, yassı bir gece de yağmur sularıyla sulandı son gördüğümde bir elin vardı sigara tutmasını yeni kavramış ellerinde çiçekler vardı, bende yağmur sahi ellerinde çiçekler vardı (nerde şimdi o çiçekler? Yüreğinde!) -bir çiçek bir çiçeğe gel beraber bir çiçekçi dükkanı açalım demiş- sen gidince ağladım demekten utanmıyorum, fakat ben ağlamadım Ki bir şair bahsetmiş, adınızın ne önemi var tüm yazılanlar, okunmuya kitaplarla tarifini edecek başka bir tabirden bir otomobil,neyse buda böylece dursun bakalım. bilinenlerle, bilinmeyenlerden bahsedelim: boşluğa düşmek güzeldir, her güzellikte düşülmemiş boşluklar vardır yer vardır, çekim kuvveti de, ve yerinde yeri çekme kuvveti vardır sular aynı yerde birikir -sanarız- oysa, Aynı çiçekler Sahi sizde bir kaç çiçek gördüydümdü (nerde şimdi o çiçekler? ...) |