Serseri Akşamların Vakur Sancısı
Şair akşamlarda kaybettim metaneti...
Saatler asi, haset zaman Ve serseri sokaklardan topluyorken gölgeni, Varlık içinde yokluk gülüşlerin... Besbelli; alışkanlığın soğuk aksi, Aynı ton, aynı vakit’’seviyorum’’ demelerin. Şair akşamlarda reddettim sükûneti... Miş li geçmişinde âmâ değildi sevdan. Bilemezsin... Bilemezsin; varken yokluğunla ölmek ne demek, Vakur sancılarla serseri akşamlara tutunmak, Çakılıp kalmak labirentinde duvarlarının, Su misali akıp gittiğini görmek ne demek... Bilemezsin... Ey benim karaya çalan gözlerine vurulmadığım! Kirpiğinin gözüne değdiği andı vuran... ’’Sevdayım’’ diyordu gamzeye düşünce gülüşlerin, Yosunlu bakışlardan sadaka ummadı sevdam, Yoktu duman...yoktu sis... Böyle bakmıyordu sevdiğim adam. Şair akşamlarda batırdım gemilerimi... Kâğıttan dağlarımı yakmadan evvel. Kalemim kurşun...dayalı şakağımda, Ya sıkarım ya çıkarım resimlerinden, İstersen as sevdanı sarmaşıklara... Yer kızıl pişmanlık, gök pembe değil, Ben seni sen olmadan da severim. Şimdi ’’gitme kal’’ mı diyecek sanıyorsun eski bir şiir? |