Bembeyaz Bir Pencere...
âh ya!
çocukken atlıkarıncayı ata binen karınca zannederdim gökyüzüne kalemle güneş tırnaklarıma gökkuşağı kaldırımlara görünmez arkadaşlar çizerdim kitap okurken aya yolculuk ederdim sonra çikolatalı ekmek de masaldan sayılırdı misketlerime isimler takardım futboldan da anlardım ki hem dizlerim kanasın n’olmuş yani kırılmayan, kanamayan düşlerim kollarımı açıp koşunca kanatlanan gülüşlerim vardı! heyt be! gölgem uzayınca sokakta kasılırdım kahraman gibi annemin böreği nasıl da ev kokardı evim annem annem bahar kokardı çiçek özlü deterjan gibi babamın sesi yağmurdu huzurlu, dingin ve ılıktı yorganın üzerime örtülmesiydi babam ocaktı, aştı toplama çıkarma çarpma ama asla eksilmemekti babam bembeyaz bir pencereydi çocukluğum ilk yağan kar gibi dokunulmazdı saçlarım uzadı sonra boyum sonra dertlerim, günlerim ve yanaklarım ıslandı gözyaşlarımın tuzuydu gençliğimin kokusu renklerin kaosuydu pencerem tıpkı düşlerim gibi yaşlı bir çocuğun derin gözleri gibi tıpkı bu şiir gibi içli ve yorgun... ✒T.Y. |
ŞİİRİ SEVDİREN DİZELER GÖNÜLLERE CANLI SEVDALAR SAÇMAKTA…
Çok Beğendim.
…………………. Saygı ve Selamlar…