Miladın Treni
Uçtu alaca karanlıkta
Üzgün serçeler Giz içinde, upuzun Göç ederken kendi dilinden Acıyı çiğnedi sabrım Dağların hin sesinde Bir hatıra kendini vurdu Ilgınlar uyurken henüz Bir ana çocuğuna dokundu Kimliği yazıldı tarihin Tozkoparan mevsimlerde Sakındım aklımı Vicdanımı sakındım Tahta sandalyede Tanıklığımı emzirdi geçmişim Parlayan yıldıza karşı Issız bir ırmağa ısmarladım kendimi Ölüm dinlendi Aşk dinlendi Salkım verdi ağaçlar Toprak dinlendi İlk kıyısı bendim gülümseyişlerin Senin, gül açan mayısında Ayakkabılarımı ilk bağladığım Sevincim... Bin ağrıyı asıp boynuma Geldim işte! Yargıla beni hadi Yaşamak için titreyen Korkaklığınla Namussuzluğunla Yargıla! Tüm çocuklar şahidimdir İşçiler, şairler... Bütün sazlar söyler beni Şiirler, türküler... Yaşamak, onurdur İnsan mukadder! 13.01.2017 Murat Demirci |