Adını Bilmediğim KumsallardaBen mi istemedim Gülümsememeni Kaybolurken nefret dolu bakışlarının kumsalında Ben mi koşarak Mutluluğa sarılmamanı istedim Nedendir bu kızgınlığın bana Ben koşarken sana sen hep kaçtın Yaklaşmadın uzaklaştın fersah fersah Adın bilmediğin kumsallara nefretini bırakarak gittin Ben arkanda içine gülleri diktim görmedin Kendi denizinde boğulurken tek başına Suçu bana attın düşünmeden Düşüncesizce Karanlığa ben mi dokun dedim Karanlığa kendin büründün gündüz gözüyle Önünü görmekten aciz oldun çukurlara düşerek kanattın bedenini Bununda mı suçlusu benim Kendi sancılarını kendin büyüttün onlarla yaşadın Bekleyişleri kendin istedin tek başına bir dağın başında bekledin Oysa beklediğin şehirde Kendi, mahallende kendi sokağında Adresini verdiğin otobüs durağında bekliyordu Düşüncesizlik adındı Gözyaşındı Yıkımındı Terk edilişi yoldaşın Erguvan çiçeklerinin kokusuna hasret yaşamayı sen seçmiştin Güneşin doğmasını sevmiyordun ya İşte o nedenle hiçbir gönülde doğmadın Batmayı severdin battın işte Artık suçu bende değil kendinde ara Gerçi sen kendini hiç haksız görmedin Hep haklıydın ya Yum gözlerini ve kendini düşün Al karşına konuş Taştan yüreğini gör Al at uçurumlara o taşları Hafiflesin İçinde nefretinle harladığın ateşi de söndür Yeter onca insanı yaktığın Gökyüzünde asılı olan bir uçurtmanın peşine takıl Çocuksu düşlerine ulaşırsın Orada kendini ancak bulabilirsin Yoksa çaldırdığın çocukluğun ve masal kahramanların gibi Kaybolmaya mahkûm yaşarsın Benden söylemesi Senden uygulayarak Hayatına geçirmen Mutlu olman sadece Mehmet Aluç/Kul Mehmet |