karga cığlığında,,,karga cığlığında ac bakışlara inat soğuk parmaklarının geceye yalnızlığı kirli dumanlı bir oda da kiralık sessizliğinde kendine tutunmak ,saflığın sek beyazlığına hiçlikliğin büyük gölgesinde kırık cıkık ölü duygu baharına kuralsızlığın en özgür yükümsüzlüğün en ağır adımlarında hep gölge siyahında ,cırpınan dipsiz dalga boyunda ufkun güneşin gökyüzünün mavinin en durgun rüzgarın neşeşinde bir türkünün en vurgun en keyifli hüzününde titreyen alevin los güzelliğinde, bireken kartanesi gibi kristal kalplerin endişeli mutsuzluk durağında bir sercenin donarken ölümsüzlüğü bilmediği halde toprağa carpan vazgecilmezliğinde kır ciceklerin her yağmura eğerken boynunu ,ve siyah toprak neşelle acarken bağrını kelimelerin yetmediği ve yaşanıllamamış o kadar gecen her saat her mevsimin ayrı birikiminde anlatılamayan icimizde yorgun yaşayan ve aklımızın en acımasız ve en derin yerindeki o mühteşem yanılgı değermiki bağırdığım o kadar sessiz harflerin ve o kadar suskun ayrılığın, gercek ağırlığındaki yalan celiskiye,fark edemedim ,yalansız sevemedim,hep cıkardı oysaki , yüzüme carpan hep sevgisiz kibar ret edilislerim,kendime söylediğim o kadar cirkin caresizliğim, hadi söyle,,, ne kadar ve ne kaldiki... kendimden nefret etdiğim kadar,,, eminim... |
Çok beğendim…
………………………….. Saygı ve Selamlar.