MUAZZEZ
Bugün yine gezdim tozdum
Hep seni aradım Muazzez Kayboldum İstanbul sokaklarında Sesini duyar gibi oldum kulaklarımda Kokunu koklar gibi burnumda... Her sokak başı durdum Selam verdim İstanbul’a Uzadıkça uzayan caddelerde koştum. Bazen de uçtum, Kargaların güvercinlerin martıların kanatlarında Yeri geldi yüzdüm İstavritlerin , çinekopların sırtında. Ama seni bulamadım Muazzez. İsmini baştan başa yazdım Muazzez, Her köşebaşı sokak tabelalarında... Kışın yalnızlığını hissettim yanaklarımda, Karın yağmasını bekledim saçlarımda Yada yağmuru omuzlarımda... Sonra bir ritim tutturdum dudaklarımda, Her şarkıdan bir parça dolandı ağzıma Sonunda yepyeni bir şarkı oldum Belki biraz olsun, saçlarının ucunda Kaybolmuşluğumu duyarsın diye Muazzez. Daldım gittim hayallere Muazzez Belki bir çakıl taşı takılır da, Düşerim tepetaklak dizlerine Düşerim de mutluluk akar gözlerimin içine diye, Daldım gittim hayallere... Ama bendeki şans bu ya Ne çakıl taşı takıldı ayağıma, Ne de düştüm dizlerinin dibine. Ve de akan ben oldum damla damla, Gözlerimden yerlere Muazzez... Bir de baktım ki denizin kıyısındayım. Belirsizliğin tam ortasındayım. Rüzgar hain bir dost gibi itti arkamdan Düştüm suya, dalgalara karıştım Akıntıya kapıldım, kaçırıldım. Yokluğumu hissetmedin mi Muazzez. En sonunda deniz de anladı değersizliğimi Zamanın akrebine bıraktı beni. Ve ben yine evime döndüm, Ütopyanın kilometrelerce uzağındaki İçinde hayal kırıklıklarımı bıraktığım evime döndüm. Senin olmadığın o eve Muazzez... |